Karlsruhe Büyükşehir Belediye
Başkanı Sayın Frank Mentrup,

Baden Eyalet Müzesi Direktörü
Sayın Prof. Dr. Eckart Kühne,

Türk-Alman Kültür Platformu
Başkanı Sayın Zeynep Tekin,

Sevgili Vatandaşlar, Değerli
Konuklar,

Burada hazır bulunan siz değerli
vatandaşlarımı ve Alman dostlarımızı en samimi duygularımla selamlıyor ve
sevgilerimi sunuyorum.

9. Türk-Alman Gününün
organizatörlüğünü üstlenen Zeynep Tekin Hanımefendinin şahsında, Türk-Alman
Kültür Platformunun değerli üyelerine ve etkinliğin gerçekleşmesine katkıda
bulunan tüm kurum ve şahıslara teşekkür ediyorum.

Geçen yıl Ekim ayında
Karlsruhe’deki görevime başladığımda, bu güzel şehrin kuruluşunun 300’üncü
yıldönümü kutlanıyordu. Yıl boyunca çok güzel etkinlikler yapıldı, bazılarını
yakından görme fırsatım oldu. Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Frank Mentrup’u
ve ekibini kutlamak isterim.

Bu güzel yıldönümü kutlamaları
nedeniyle ara verilen Türk günlerini bu yıl yeniden düzenlemeye başlanmasından
dolayı mutlu olduğumu belirtmek isterim. Ayrıca bu yıl formatında da
değişikliğe gidildi ve gelecek yıllarda daha da geniş kapsamlı ortak bir
etkinliğe dönüştürülmesinin yolu açıldı. Bu vesileyle, Sayın Prof. Dr. Eckart
Kühne’nin şahsında, Karlsruhe Sarayının kapılarını ve bahçesini, düzenlendiği
ilk yıldan beri Türk Günlerine açan Baden Eyalet Müzesi idaresine teşekkür
ederim. Bu güzel ve verimli işbirliğinin gelecek yıllarda artarak devam
etmesini kalben diliyorum.

Gerek Türk gerek Alman
sanatçılarının buluştuğu, farklı renklerin bir araya geldiği güzel bir program
oluşturulmuş. Buradaki şölen ortamından herkesin istifade etmesini diliyorum. Tabii
havanın da bu günlere mavi renklerle katkıda bulunmasını arzu ederdik ama artık
grinin farklı tonlarıyla idare edeceğiz. Elverişsiz hava şartlarına rağmen sizlerin
burada bulunmasını memnuniyetle karşılıyoruz.

Değerli misafirler,

Toplumumuz bu tür etkinlikleri
birlik ve beraberlik duygularıyla yaşamak istemektedir. Toplumumuz aynı zamanda
bu ülkedeki varlığını uyum ve barış içinde, dostça sürdürme iradesindedir. Nitekim
bu yıl bu şölenin ismini “Türk-Alman Günü” olarak değiştirilmiş olması da bu
iradenin bir yansımasıdır. Bu çerçevede şölenlerimize Alman dostlarımızın daha
çok sayıda katılmasına önem verdiğimi belirtmek istiyorum.

Bu tür buluşmalar genelde bu
ülkede, özelde bu eyalette, bu kentlerde yaşayan göçmen kökenli insanların
Alman toplumu içinde hak ettiği yeri almalarına vesile olurken, aynı zamanda çocuklarımızın
kültürel değerlerimize bağlı biçimde büyümeye devam etmelerine de olanak
sağlamaktadır.

Bu düşüncelerle, nice şölenlerde,
daha güzel havalarda, buluşmak ümidiyle bir kez daha içten sevgilerimi
sunuyorum.