Sayın Anne Babalar,

Sevgili Gençler,

Değerli Basın Mensupları,

Bugün, Başkonsolosluğumuz görev bölgesi Baden’de, Heiderberg ve Tuttlingen Eğitim  bölgelerinde, 2009-2010 öğretim yılında liseyi (Gymnasim)   başarıyla bitiren  öğrencilerden, ikisine, Büyük Elçiliğimizden gelen  mektup ve hediyeleri  vermek için, toplanmış bulunuyoruz.

Birinci kuşak 1960’larda bu ülkeye, bilek gücüne dayalı işler yapmak için geldi. Çalıştılar emekli oldular. Onların torunları   bu  iki genç kızımız,  Almanya’nın  eğitim imkanlarından en iyi   biçimde yararlanarak parlak, bir geleceğe adım atıyorlar. Bu gençlere  elde ettikleri başarıdan, annne ve babalarına  çocuklarının başarısı için gösterdikleri fedakarlıktan ve sağladıkları maddi ve manevi destekten dolayı teşekkür ediyorum.

Başarılarıyla yalnızca kendilerini ve ailelerini değil, bizleri de gururlandırdıklarını özellikle belirtmek istiyorum.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türk gençlerinin Alman eğitim sisteminin olanaklarından en iyi ve etkili biçimde yararlanmalarına büyük önem vermektedir. Bu maksatla 5 Kasım 2010 tarihinde Baden-Württemberg Eğitim Bakanılığı   ile Karlsruhe ve Stutgart Başkonsoloslukları arasında Türk kökenli çocukların okul başarılarının iyileştirilmesini amaçlayan ortak bir çalışma gurubu oluşturulması için anlaşmaya varılmıştır. Bu girişimim olumlu sonuçlarını önümüzdeki yıllarda alacağımıza inanıyorum.

Çocuklarımızın okul başarısı, büyük ölçüde eğitim diline, yani Almancaya, hakim olmalarına bağlıdır. Çocuklarımızın düzgün ve güzel bir Almanca öğrenmeleri için her fırsat iyi değerlendirilmelidir. Almancayı iyi öğrenmek çocuklarınıza hem iyi bir gelecek ve hem de iyi bir meslek edinmenin yolunu açar.  Toplumsal siyasal hayata atılmanın, toplumun etkin bir üyesi olmanın yolu, yine iyi bir Almanca ve iyi bir eğitim almaya bağlıdır.

Sayın anne ve babalar, çocuklarınızın eğitimi   için atacağınız her olumlu adım, sadece çocuklarınıza  değil yaşadığınız ülkeye de, anavatanımız Türkiye’ye de, olumlu bir katkı olacaktır. Bir toplumu oluşturan bireylerin eğitimi ne kadar yüksekse, o ülkenin gücü de oranda büyümektedir.

Çocuklarınızın anadillerini unutmamaları, Türkiye ile bağlarını sürekli ve canlı tutmaları,  sizin anne baba olarak çocuklarınızın Türkçe derslerine katılmalarını sağlamanıza bağlıdır. Unutmayınız ki çok dilli ve çok kültürlü olmanın önemi, her geçen gün artmaktadır. Bu konuda duyarlı olunuz,  sorumlu davranınız, kısacası çocuklarınızı Türkçe öğrenmenin yararlarından mahrum bırakmayınız.

.

Her iki öğrencimizi de gösterdikleri bu başarıdan dolayı tekrar tebrik ediyor, ve bu yıl liseyi başarıyla bitiren, diğer bir ifadeyle Abitur yapan, tüm öğrencilerimize de bu vesileyle  takdirlerimi sunuyorum.